4.Organizasyon Kitapları

1- Yoldaki İşaretler * Seyyid Kutub

2- İman Risalesi * Mustafa İslamoğlu

3- Tevhid ve Değişim * Celalettin Vatandaş

4- Kur’an-ı Kerim ve Kur’an İlimlerine Giriş * Suat Yıldırım

5- Çağdaş Kavramlar ve Düzenler * Ali Bulaç

6- Anne Baba Biz Suçluyuz * Ali Şeriati

7- Hac * Ali Şeriati

Kitap Değişim Sırası aşağıdaki şekildedir:

FY -> TE -> DG -> ZD -> EK -> İC -> MA -> FY

İQRA KİTAP TÜYAP DA

Resim 1- Fuarı Gezmeden Önce (Moraller üst seviyede)

İqra Kitap kulübü adına Tüyap Kitap fuarına katılan temsilcilerimiz maalesef hayal kırıklığına uğradı.

Resim 2- Fuarı Gezdikten Sonra (Moraller Bozuk)

8 Yorum

  1. furkanyasin said,

    15 Ağustos , 2009 11:37 am

    Arkadaşlar, okunan kitaplar hakkında çok az yorum yapıyoruz.Hiç yorum yapılmayan kitaplar bile var.Herkes, okuduğu kitap hakkında mutlaka yorum yapmalıdır. Bunun, kulübümüzün bir kuralı olmasını teklif ediyorum.

  2. Durmuş Görmez said,

    16 Ağustos , 2009 9:54 am

    Ben kabul ediyorum. Bunu bir zorunluluk haline getirebiliriz. Yorum yapanların kendileri açısından da faydalı olacağına inanıyorum.

  3. Durmuş said,

    16 Ağustos , 2009 2:53 pm

    Arkadaşlarımıza bi önerim daha olacak. Yorum yapmak için kitabı bitimeyi bekliyoruz. Kitabımızı bitirmeden henüz yeni okuduğumuz ilgimizi çeken konuları veya yeni öğrendiğimiz bir şeyi de yorum olarak yazabilriz. Böylece daha kolay olur sanırım. Çünkü kitabı bitirip konuları derleyip bir yorum yazmak gerçekten de zor oluyor diyorsanız (benim gibi) bu yöntemi kullanabiliriz. Hem de diğer arkadaşlarımız da kitabın muhtevası hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olurlar.

  4. Talat er said,

    15 Eylül , 2009 8:51 am

    es- Selamun Aleyküm ve Rahmatullah arkadaşlar. Öncelikle Kadir Gecenizi kutlar dualarınızda bizleride unutmamanızı rica ediyorum.

    Kadir Gecesi hepimizin bildiği gibi 1000 aydan daha hayırlı bir gece.
    1000 x 30 = 30000 gün /365 = 82 yıl = bir ömür.
    Bir geceniz, bir ömre bedel olabiliyor, belkide iki ömür …
    Ne muhteşem bir şey değil mi?
    Rahman ve Rahim olmak bu …. Allah olmak bu işte

    Arkadaşlar sizlere desem ki; hepimizin aldığı maaş belli…
    maaşlarımızdan aylık ekmek parasını ayırıp geri kalanının hepsini Allah rızası için ihtiyacı olanlara,yolda kalanlara (infak) verelim. Yani aylık herkes 2000 TL ayırsın. Ne dersiniz !!!
    Düşün !! kazandığın her şeyini Allah rızasına harcıyorsun” …

    Seslerinizi duyar gibi oluyorum. Davut sen niye gülüyorsun ……,diyorsun ki;
    abi sen kafayı yedin, biz ne yapacağız çoluk çocuk ne yiyecek,arabaları yakıt nasıl alacagız vs…

    Haklısın Davut bende senin gibi düşünüyordum ki ? dün akşam bir ayet okudum.

    6/Enam suresi 160. ayet
    “Kim ki (Allah huzuruna) güzel bir işle gelirse iyilik işlerse ona getirdiğinin on katı vardır.”

    “Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin hiçbir dostluğun
    ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce size rızk
    olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın.
    ”(2/254)

    Bunları okuduktan sonra şöyle bir hesap yaptım:
    Her ay 200 TL ihtiyacı olanı bulup veren biri 200 x 10 = 2000 TL vermiş oluyor. ( yani maaşını)

    Düşün bir kere, Allah’ın huzurunda aldığın maaşın hepsini infak etmiş oluyorsun.
    Ne muhteşem bir şey değil mi !!! Muhteşem!
    Allah’ım sana şükürler olsun. Hamd sana mahsustur.

    Haa.. Davut 200 veriyoruz, maaşı vermiş oluyoruz. nasıl ? çoluk çocuk ta aç kalmıyor? arabalarımıza yakıtta alıyoruz.
    neyse kafanızı ağrıttık.

    Allah’ a emanet olun.

  5. furkanyasin said,

    22 Eylül , 2009 5:26 pm

    Talat Kardeş, bende bir ayetle senin 200 TL yi 140.000 TL ye çıkarayım :
    “Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah’ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir.”

    200 X 700 =140.000.-TL :)))

  6. Durmuş said,

    23 Eylül , 2009 12:00 pm

    Hımm evet ben ikinci ayete göre infak yapayım bari:)
    Bi fikrim daha var. Madem öyle maaşımızı infak edeceğiz 2000/700 = 3 tl
    yani 3 tl infak edersek de olur kanaatimce:)

    İşin şakası bir yana gerçekten önemli bir konu. Öyle çok yardım yaparsınki 100 lira etmez, öyle az yardım yaparsın ki milyarlar eder. Allah niyetimizi halis kılsın inşallah…

  7. ensetrasi said,

    30 Eylül , 2009 1:07 pm

    Furkan abi
    bu 200 tl yi eksiye götüren bir ayette varsa yazarsan hem öğrenelim hemde ona göre davranalım… 🙂

  8. talat said,

    29 Aralık , 2010 1:43 pm

    BİLİNÇ VE EŞEKLEŞTİRİLME (Ali Şeriati)

    Sosyal bilinç nedir?
    Sosyal sorumluluk bilinci nedir?
    Eşekleştirilme nedir? Sorularına cevap arayan, kendince tespitler yapan bir kitap.
    İşte bu kitapta anlatılmak istenen; etrafımızdaki olaylardan bi haber olarak yaşamamızın (Eşekleştirilme) sonuçları.
    Bilinç, en genel anlamda “farkındalık” demektir. Canlı varlıkların kendilerinin ve çevrelerinde olan olayların farkında olması. Kısmen bilgili olma, uyanık olma anlamındadır.

    İnsan bilincini göz önüne alırsak, kişinin kendisinin ve çevresindekilerin farkında olması hali.
    Bilinçli olmak, daha önce farkında olmadığı şeylerin bilgi edinme sonrası farkına varması. Bu bilinçlenme sonrasında pozitif yönde davranış değiştirmesi.
    Toplumsal bilinç ise, toplum yaşamındaki görüşleri, kavramları, düşünceleri, siyasal, sanat, töre vb. kurumları oluşturan bilinç biçimlerinin tümü” dür . Toplumsal bilinç içinde oluştuğu sosyal yapıların imkanları ölçüsünde gelişir. Toplum üyelerinin durdukları sosyal zemin, onlara belli tutum ve hareket kodları kazandırır. Bir başka deyişle, toplumsal koşullar, bireylere ortak bir bakış açısı, düşünce ve zihniyet formu, benzer bir eylem ve yaşama biçimi kazandırır. Tüm bunlar tek tek bireylerce edinilmiş bulunan toplumsal bilinç bileşenleri olarak görülebilir.
    Toplumsal bilinç kavramı analiz edildiğinde birbirinden çok farklı oluşumlar ve etkinliklerle karşılaşırız. Örneğin, dünya görüşü, kanılar, siyasal anlayışlar, dini ve dünyevi algılamalar, bireyin çevresine ve olaylara ilişkin geliştirdiği yargılar, coşku, heyecan ve korkularla yüzleşiriz.

    Eşekleştirilme neydi? Sosyal bilinci yani tek tek insanların bilincini öldürmekti.
    Batı medeniyeti eskiden müslüman toplumları ; din, zühd, şiir, ulusalcılık, geçmişle övünme, şükür gibi kavramlarla uyutuyordu.
    Şimdi ise;
    1- Taklit ve uyduluk (batı hayranlığı)
    2- Cinsel özgürlük
    3- Kadın Özgürlüğü
    4- Bireysel özgürlükler (sınır tanımama)
    5- Yenileşme ve tüketim medeniyeti (tüketim çılgınlığı)
    6- Uzmanlaşma vb. kavramlarla uyutmaktadır.

    Teyakkuzda olalım ve teyakkuzda kalalım.


Yorum bırakın